Medikal çeviri hizmetleri kapsamında sağlık açısından son derece önemli bilgilerin ele alınması söz konusu olabildiğinden kaliteli ve profesyonel bir tercümanlık bürosu ile çalışmak çok önemlidir. Çünkü medikal çeviri doğru ve güvenilir bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu kapsamda, medikal çeviri hizmeti almak için tercümanlık bürosu eken bazı faktörler şu şekilde sıralanabilir:
Tüm çeviri türlerinde olduğu gibi medikal çeviride de mutlaka çeviri konusu alanda uzmanlaşmış tercümanlık büroları ile çalışılmalıdır. Medikal belgelerde yer alan özel terimler ve sağlık alanına özgü terminoloji alanında uzman ve deneyimli tercümanlardan oluşan bir kadroyla hizmet veren tercümanlık büroları her zaman için ilk tercih olmalıdır.
Medikal çeviri konusunda hizmet veren tercümanlık bürolarının gerek ulusal gerek uluslararası düzeyde tanınmış sertifikalara ve yetkilendirmelere sahip olması kaliteyi ve güvenilirliği gösteren unsurlar olarak değerlendirilebilir.
Medikal çeviri hizmeti alınacak olan tercümanlık bürosunun referansları, müşteri deneyimleri ve müşterilerinden gelen geri bildirimleri üzerinden bir performans değerlendirmesi yapılabilir. Bu bilgiler ışığında, tercümanlık bürosunun hizmet kalitesi hakkında bilgi edinmek mümkündür.
Sağlık verileri kişisel ve gizli olabileceğinden, medikal çeviri hizmeti alınacak tercümanlık bürosu güvenilir olmalı ve gizliliğe üst seviyede önem vermelidir.
Medikal çeviri kaynak ve hedef dil arasında gerçekleştiğinden, ilgili dil çiftinde üst düzey yetkinliğe sahip tercümanların yer aldığı medikal tercüme bürolarıyla çalışılmalıdır. Ayrıca tercüme bürosunun çevirmen kadrosu, hassas ve doğru medikal çeviri yapabilecek yetkinliğe sahip olmalıdır.
Medikal çeviri hizmeti alınacak tercümanlık bürosuyla hızlı ve net bir şekilde iletişim kurulabileceğinden emin olmak önemlidir. İletişim sorunları yaşanması, çevirinin kalitesini olumsuz yönde etkileyecektir.
Medikal Çeviri Nedir?
Medikal çeviri ya da tıbbi çeviri hem sözlü hem yazılı olarak verilebilen bir çeviri hizmetidir. Aynı zamanda en zor ve en çok ilgi gören çeviri türlerinden biri olma özelliğine sahiptir. Medikal çeviri hizmetlerinin konusunu oluşturan bilgi ve belgeler insan hayatı üzerinde doğrudan etkili olabildiğinden, medikal çeviri kapsamında en küçük bir hata dahi yapılması söz konusu değildir. Bunun doğal bir sonucu olarak medikal çeviri hizmetleri her tercüman tarafından verilemez. Medikal çeviri konusunda, tıp alanında uzman ve deneyimli profesyonel çevirmenlerden hizmet almaya özen gösterilmelidir. Medikal çevirinin çok fazla alt türü olduğundan, her medikal çevirmenin her tür medikal çeviriyi yapmasının mümkün olmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Medikal Çevirideki Zorluklar Nelerdir?
Medikal çeviri; dilin çoğunlukla son derece özel ve teknik olduğu bir alandır. Ayrıca medikal çeviri hizmetlerinin konusunu oluşturan bilgi ve belgeler insan hayatı açısından hayati önem taşıyabilir. Buna bağlı olarak medikal çeviri hizmetlerinde doğruluk ve kesinlik kritik öneme sahiptir.
Başka bir dilde ya da kültürde bilimsel ve sağlıkla ilgili terimlerin, teknik konuların ve bazen hastalıkların ya da tedavi kavramlarının eş değerinin olmaması halinde medikal çeviri hizmetleri özellikle zorlayıcı bir hal alabilir. Tıbbi terminolojinin ve jargonun doğru ve eksiksiz bir şekilde çevrilmesi, yeni hastalıkların ve tedavilerin ortaya çıkması sonucu daha da zorlaşabilir. Yeni küresel salgınların tıp alanına meydan okumaya devam etmesine bağlı olarak çok dilli çeviriye duyulan ihtiyaç artabilmektedir. Diğer yandan tıbbi terminoloji son derece geniş olduğu için, çevirmenler diller arasında doğru ve karşılık gelen çeviriler oluşturmaya çalışıldıkça sorunlar meydana gelebilmektedir.
Tıp endüstrisi kapsamındaki konularda çeviri hizmeti vermek, iki ya da daha fazla dilde tıbbi kelimeleri derinlemesine bilmeyi ve anlamayı gerektirir. Ancak kaynak ve hedef dile üst düzeyde hakim olmak, tıbbi jargonun bir dilden diğerine eksiksiz ve doğru bir şekilde çevrilebileceği anlamına gelmez. Çünkü belirli bir mesleğe mensup ve alanda uzman olanlar dışındaki kişilerin terminolojiye aşina olması söz konusu değildir. Örneklendirmek gerekirse, kardiyoloji geçmişi olan bir kişinin onkoloji alanına özgü terminolojiye, özellikle de bir başka dilde olmak üzere yeterince hakim olması mümkün olmayabilir.
Alanında uzman ve deneyimli bir medikal çevirmen, çevirisi yapılan tıbbi konuda kapsamlı bilgiye ve derinlemesine muhakeme yeteneğine sahip olmalıdır. Belirli bir metnin amaçlanan anlamının anlaşılabilmesi için çevirmen kaynak dili yetkin bir şekilde olumalı ve anlamalıdır. Buna ek olarak çevirinin anlamını kaynak dilde olduğu gibi hedef dilde de doğru bir şekilde ifade etmeye özen gösterilmelidir. Her bir öz nitelik, farklı dillerdeki belirli ifadelerin anlaşılması açısından birbirine yakından bağlıdır. Bu nedenle 3 öz niteliğin de eşit derecede önemli olduğu unutulmamalıdır. Yukarıda bahsi geçen becerilerden yalnızca birine dahi sahip olunmadığı durumlarda, çeviri sürecinin aksaması ve ortaya kalitesiz çevirilerin çıkması riski son derece yüksektir.
Tıbbi terminolojinin çevrilmesi, mesajları etkili bir şekilde iletme süreciyle bir arada ilerleyen çeşitli bilişsel becerilere sahip olmayı gerektirir. Medikal çevirmenler hedef hasta popülasyonu için uyarlama yapmaktansa, sadece tıp uzmanlarının anlayabileceği tıbbi terimleri ve dili kullanmayı tercih ettiğinde çeşitli sorunlar meydana gelebilir. Mesela, çevirmen tıbbi belgeleri sıradan bir oyuncu kitlesine yönelik olarak çevirirken belirli virüsler için terminolojiyi kullanabilir. Buna örnek olarak verilebilecek olan “Varicella” su çiçeği anlamına gelen İngilizce bir terim olmasına karşın, hastalar büyük olasılıkla bu terimi bilmezler. Bu durumda aynı doküman tıp uzmanları için çevrilirken “Varicella” terimi kullanılırken, hastalara yönelik olarak çevrilen dokümanlarda yerini su çiçeğine bırakmalıdır.
Medikal çevirmenlerin rahatsızlıkları ve çeşitli hastalıkları tercüme etmenin yanı sıra karşılaşabileceği diğer bir sorun ise reçeteli ilaç isimlerinin tercümesi sırasında ortaya çıkan ilir. Bunun nedeni, marka ve jenerik ilaçların satıldıkları ülkelerde onları tanımlamaya yardımcı olabilecek belirli isimlere sahip olabilmesidir.
Uluslararası halk sağlığını düzenleme noktasında görevli Dünya Sağlık Örgütü, çeşitli farmasötik ürünlere INN yani Uluslararası Tescilli Olmayan Ad verir. INN temelde aktif bileşenine bağlı olarak jenerik bir ilaca verilen isim olma özelliğini taşır. Bu sayede ilaçlar ayırt edilirken yaşanması olası kafa karışıklığı azaltılabilir. Hastalar ve doktorlar belirli reçeteli ilaçları farklı isimlerle tanıyabildiğinden, jenerik ilaç terminolojisini anlamak son derece önemli bir konu olarak çevirmenlerin karşısına çıkar.