03-10-2023

Hukuki çeviri diğer tüm çeviri türlerinde olduğu gibi çeviri hizmetinin konusunu oluşturan hukuki belgelerin kaynak dilden hedef dile ya da dillere çevrilmesi sürecini kapsar. Ancak hukuki çeviri, diğer çeviri türlerine göre bazı farklı özelliklere sahiptir. Hukuki çeviri, büyük ölçüde doğal dile güvenmelerinden dolayı temelde belirsin olan hukuk kuramı, dil kuramı ve çeviri kuramı olarak ifade edilebilen üç araştırma alanının merkezinde bulunur.


Hukukun kendisi temelde son derece istikrarsız bir disiplin olma özelliğine sahiptir. Yasaların uygulandığı bölgeye ya da ülkeye bağlı olarak son derece farklılık gösteren soyut ve değişen kavramlar içerir. Ayrıca hukuki söylemin sürekli bir akış halinde olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Hukuki söylemin anlamı yalnızca ifade edildiği dile göre değil aynı zamanda okuyucuya göre de değişir.




Kanunlar insan faaliyetine ilişkin çoğu alanı düzenlediğinden disiplinlerarası olarak kabul edilir. Hukuki çeviri hizmeti veren tercümanlar, yalnızca hukukla ilgili değil, aynı zamanda uygulandığı alanlarla ilgili olarak da son derece derinlemesine kavram ve terminoloji bilgisine sahip olmaları halinde başarılı çeviri hizmetlerine imza atabilirler. 


Hukuki çevirinin, hukuki belge ve materyalleri bir dilden bir başka dile mutlaka orijinal anlamına saygı duyarak dönüştüren bir çeviri alanı olduğunu söylemek mümkündür. Bu kapsamda hukuki çeviri, yasal arka planı dikkate alarak gerçekleştirilmelidir. Hukukla ilgili olarak çevirisi yapılabilecek olan belgeler arasında; sözleşmeler, ifadeler, şikayetler, yasal bildirimler, dava belgeleri, yasal uyarılar, mahkeme ve tanık transkriptleri, gizlilik anlaşmaları, politikalar, lisanslar ve tahkim tercümeleri ilk sırada sayılabilir.


Hukuk neredeyse kendine ait başlı başına bir dile sahip olduğundan hukuki çeviri hizmetleri mutlaka hukuk alanında uzman ve deneyimli profesyonel çevirmenler tarafından verilmelidir. Hukuki çeviri hizmeti verecek olan çevirmenler, ülke yasalarını en ince ayrıntısına kadar bilmelidir. Bunun nedeni, kelimesi kelimesine çevirinin orijinal metnin anlamını tam olarak yansıtmama riskinin olmasıdır. Bu nedenle hukuk tercümanları, tercümesini yaptıkları bilgilerin ve belgelerin neden olabileceği olası hukuki sonuçları anlamalıdır.


Herhangi bir hukuki tercüme gereksinimini karşılamak için uzman, deneyimli ve güvenilir tercümanlarla ve tercüme bürolarıyla çalışılmalıdır. Çeviri yeterince doğru olmadığı durumlarda birtakım yasal sonuçlarla karşılaşılması söz konusu olabilir. Çeviri konusu belgenin yanlış tercüme edilmesi, kişilerin haklarını doğrudan etkileyebileceğinden güvenilirlik ve uzmanlık temel önceliklerden biri olmalıdır.


Hukuk firmaları yapılan çevirinin doğru ve aslına uygun olduğundan emin olmalıdırlar. Bunun gerçekleştirilebilmesi için çevirmenlerin ülkenin yasal ve ticari uygulamalarına aşina olması çok önemlidir. Aksi takdirde, yanlış bilgiler dolayısıyla büyük yanlış anlaşılmalar doğabilir. Bu tür istenmeyen durumlar yaşanmaması için her zaman için kendi ana dilinde çeviri yapan hukuki tercümanlardan hizmet almaya özen gösterilmelidir.


Hukuki Çevirinin Özellikleri


Hukuki belgeleri, kural koyucu ve açıklayıcı metinler ile her iki işlevi de yerine getiren karma metinler olarak sınıflandırmak mümkündür. Hedef metnin yasal etkilerinin olduğu göz ardı edilmemelidir. Bir hukuki belgenin temel işlevi, onun doğal doğasına değil aynı zamanda iletişim durumuna bağlı olmaktadır. Hukuk, ayrı ayrı gelişen ve çoğunlukla dilsel ve ulusal sınırlar içinde kalan farklı sistemlerin bir karışımı olarak tanımlanabilir. Hukuki çeviri alanında hizmet veren çevirmenler, özellikle kavramlar, kurumlar, prosedürler ve personel ile ilgili olanlar olmak üzere kültüre bağlı terimlerin eşdeğerlerini bulmak zorundadır. Diğer yandan Avrupa ve uluslararası hukukta büyük bir artış yaşanması, bazı çevreler tarafından hukukun ilerleyen zaman içerisinde daha standart hale geleceği düşüncesine neden olmaktadır.



Hukuki çeviri; hedef okuyucu üzerinde, hedef hukuk kültürünün üslup kurallarına saygı göstermek yoluyla orijinal metindeki önemli değişiklikleri haklı çıkarabilecek eşdeğer etki elde etmeyi amaçlar. Buna bağlı olarak hukuki çevirmen temelde bir metin üreticisi olarak görev yapar. Hukuk dili; etik, siyaset ve metafizik olarak retorik alanda var olduğundan doğal dile dayanır. Ancak bu durum, yasal içeriğin yorumlanması söz konusu olduğunda sorunlara neden olabilecek çok fazla belirsizliği de beraberinde getirir. 


Hukuki çevirinin, orijinal metnin mesajını hedef metinde doğru ve deyimsel olarak yansıtması olmazsa olmazdır. Kaynak metindeki ton ve dil seviyesi, hedef metinde de sürdürülmelidir. Hukuki çevirinin herhangi bir dilbilgisi hatası içermesi kabul edilebilir bir durum değildir. Uluslararası anlaşmalar söz konusu olduğunda, belirsizlik diplomatik bir taktik olarak tanımlanabilir. Edebi metin çevirilerinde belirsizlik her zaman bir kusur olarak görülmese de, kaliteli bir hukuki çeviriden bahsedebilmek için çevirmenler yorumlama belirsizliklerinden uzak durmalıdır.


Pek çok hukuki metinde sıklıkla tekrarlanan aynı terminoloji kullanıldığından, hukuki çevirinin nispeten basit olduğu gibi yanlış yargılara kapılmak mümkündür. Oysaki hukuki çeviri kesinlikle basit bir süreç olmaktan uzaktır. Yalnızca sayısal bir hata, isim yanlışlığı ya da herhangi bir terimin yanlış yorumlanması ciddi cezalarla karşı karşıya kalmaya neden olabilir. Mahkemeye ibraz edilen sözleşmeler, vasiyetler ya da diğer belgeler söz konusu olduğunda bu tür hataların kabul edilmesi söz konusu olamaz. Sonuçta pahalı yanlış anlamalar ve önlenebilir davalar ortaya çıkabilir. Hatalar ve yanlış çeviriler suç teşkil edebildiği gibi noktalama hataları dahi holdingler arasında yasal savaşlar çıkmasına neden olabilir. Bu yüzden, bu tür belgelerin çevirisini üstlenen hukuki çevirmenlerin hukuk terminolojisine üst düzey hakimiyetinin olması, ayrıntıları en iyi şekilde görmesi ve işlerinde çok titiz olması şartı aranmalıdır.




Hukuki çeviri, her ülkede büyük farklılıklar göstermesi söz konusu olabilen özel bir çeviri alt türüdür. Dil engelleri ve hukuk terminolojisine ek olarak hukuk sistemlerindeki farklılıklar da hukuki çevirinin son derece karmaşık bir hale gelmesine neden olabilir. Bu tür durumlarda, hukuki çeviri hizmeti veren tercümanın hem kaynak hem hedef dilin ait olduğu ülkenin medeni kanunlarına aşina olması gerekir. Aynı ya da benzer yasalara sahip ülkeler olduğu gibi bazı ülkeler aynı dile sahip olsa da yasaları farklı olabilir. Aynı dili paylaşan ancak farklı medeni kanunlara sahip olan Yunanistan ve Kıbrıs bu duruma örnek olarak verilebilir. Yunan medeni hukuku Germen medeni hukukuna dayanırken Kıbrıs medeni hukuku İngiliz ortak hukukuna dayanmaktadır. 


Hukuk aynı zamanda kültüre bağlı bir konu alanı olduğu için hukuk çevirisi mutlaka dilsel olarak şeffaf olmaz. Çeviri sürecinde şeffaflıktan kaçınmak için, dil bilimciler her zaman metnin yazıldığı ülkede geçerli olan yasalara göre çeviri yapmaya özen göstermelidir. Çevirinin hedef ülkenin yasaları temel alınarak yapılması yanlış çevirilere ve yanlış anlamalara neden olabilir. Bu yüzden çevirmenin her zaman için kaynak dil terminolojisini takip etmesi ve mümkünse Latin hukuk terminolojisini kullanması gerekir.


Hukuki çeviri hizmetlerinin konusunu oluşturan belgeler ve metinler hem ulusal hem uluslararası düzeyde kullanılırlar. Hukuki çeviri hizmeti yapan çevirmenlerin hem kaynak hem hedef dil hakimiyeti olmalıdır. Ayrıca hukuk alanında da detaylı bilgi sahibi olmaları gerekir. Bunun yanı sıra hukuk çevirmenleri uluslararası hukuk kuralları konusunda da bilgi sahibi olmalıdırlar. Hukuki çeviri alanında yapılması olası bir yanlışlığın ya da eksikliğin yasal yaptırımlar başta olmak üzere çok ciddi sorunlara neden olması mümkün olduğundan hukuki çevirmen seçimi titizlikle yapılmalıdır.

İLETİŞİM FORMU

DİĞER İÇERİKLERİMİZ
FİYAT TEKLİFİ AL